Sanal Kavga
İnternetin hayatımıza girmesiyle literatürümüze bir takım yeni kelimeler girmeye başladı:sanal arkadaşlık,sanal aşk,sanal kumar,sanal oyun,sanal konferans,sanal dolandırıcılık, sanal eğitim,sanal suç,sanal terapi...
Şimdi sizlere anlatacağım ise sanal kavga;tehditlerden,hakaretlerden ve bazı emojilerden bahsetmiyorum.
Ceviz kabuğunu doldurmayacak işler yüzünden insanları kırmanın bir anlamı var mıdır,bu başka konu,şunu anlıyoruz ki sosyal medyada beğenme eylemi kimilerine göre hayat memat meselesi olmuş.
Arkadaşın birisi ailesiyle birlikte sahil kenarında fotoğraf paylaşmış ve yakın arkadaşı da onu beğenmemiş,konuşma şu:
-Sana çok kırgınım.
-Hayırdır,istemeden kalbini mi kırdım?
- İsteyerek kırdın bence,görmedin mi dünkü paylaşımı mı,dünyanın ta öbür ucundaki arkadaşlar beğenip yorum yazıyor sen burnumun dibinde her şeyden bihabersin.
-Onun için mi sinirlendin sen,dur hemen beğeneyim...
- Gerek yok artık hikayemde paylaşmıştım,süresi dolup görünürden kalkmıştır o.
Kendisi,karısı ve çocuğu...Sahilde oldukları için hepsi de yarı çıplak ayrıca etraflarındaki bir çok kimseler de çıkmış fotoğrafta, hangisini 'beğenmesini' istiyor ki?
Şu bizim gösterme-beğendirme merakı başımıza çok çorap öreceğe benziyor.
Ne günlere kaldık yarabbi?