Adam
Yalnızlığına ağlardı her gece
Unutmuştu sanki gülmeyi adam.
Bir çift göz salmıştı onu belaya
Ondan öğrenmişti sevmeyi adam.
Şiir kadar güzel, narin ve ince
Esiriyim onun diyordu adam.
Geceleri düşlerine girince
Tadılmamış hazlar duyardı adam.
Ay'ın şavkı havuzlara düşünce
Yudum yudum efkar içerdi adam.
Gurbet hüznü gözlerine çökünce
Talihine isyan ederdi adam.
Yad eller alınca sevdiği kızı
Anlamsız hayata gücendi adam.
İçinde büyürdü ince bir sızı
Hüznün sahilinde tükendi adam.
Bir gece yarısı dar bir sokağın
Loş karanlığında can verdi adam.
Bedeli ödenmiş kara sevdanın
Mağduruydu belli zavallı adam.
Dört omuz üstünde kurulan tahtta
Bir anlık saltanat yaşadı adam.
Bu yetik şehirde sokaklar yasta
Aşkın mihnetinden kurtuldu adam.
"Dört omuz üstünde kurulan tahtta Bir anlık saltanat yaşadı adam. Bu yetik şehirde sokaklar yasta Aşkın mihnetinden kurtuldu adam."
Yüreğinize sağlık çok güzel bir şiiroluş ve özellikle finali müthişti...