Ağlama E mi
Kurul her mahşer grizgahında sevdanın
Yırtıp göğsümün caddelerini
Yolumun iki kıyısına döşe nefeslerini
Bir telinde bin zehir
Tuttursa yüz bin türkü iç bin şiir
Ben okurum sen okuma e mi
Bir rüzgar eser uzaktan
Alnında mührü ayrılığın incitilmiş çoktan
Gerdanında beşi bir yerdeleri efkarın
Her keder yurdunu bulmuş yürekte çoktan
Dökülür alnına kakülleri acının
Ben tararım sen dokunma e mi
Ömür hibe edip nefes verdiğim
Endamın keder bağında bir garip dağ
Hüzün yaprakları bakışlarında yücelen dal
Eteklerinde ben açarım sen açma e mi
Gerilir çilenin kasnağı
Her çölde kaybolurken bir Leyla
Ben Kalahari olduğum vakit
Eyleme Mecnun beni
Gölgeler kaysın ben kaybolsun sen kaybolma e mi
Dilim durunca yağmur dualarına
Kapat kulaklarını
Dilime kurulunca acının tulumbaları
Bulutlar yaksın ağıt
Kırk defin ile kutsana toprak
Gökler ağlasın sen ağlama e mi
Salkım söğüt büksün boyun
Gölgesine verirken omuz
Gurbetin heybeleri omzunda
Eğme başını kırılmasın sende ümit
Kurşun kurşun yağarken elde hüzün
Ecel ağlasın doğmamış sancı ağlasın
Sen ağlama e mi
Sen ağlama e mi...
Çıkmaz sokaklarda kundaklansın zaman
Gurbet beşiğinde sallansın akrep ile yelkovan
Sana uzanırken her düş dört mevsime çekilmiş rest
Kalınca vuslata mihrak
Sen oyalanma e mi
Matemin gelincikleri suya verince gölgesini
Damla damla ağlasın sel
Denizler hıçkırık okyanus çığlık çığlık
Anne kucağında son bebek son ses
Sen çocuk
Dünya ağlasın sen ağlama e mi
Değmese ellerime ellerinin ucu
Kardelenler tutuştursun bu ateşi
Bahçemde deli papatya dalda yabangülü
Leylak ile kasımpatı karanfiller ağlasın
Sen ağlama e mi
Gözlerinde yediverenler ağlasın
Sen ağlama e mi
Sen ağlama...
Çok güzeldi gönül sesiniz, Bayramınız mübarek olsun