Aşkın Kan Lekesi
Bir hayalin son düşüydün.
Düşerken bile,
aşk damlıyordu gözlerinden.
Firdevsimde(yüzünde)
nehir olan damlalar ıslatıyordu,
kurak çöl misali ellerini.
Can çekişiyordu avuçlarında aşk taneleri.
Kaldırım kenarına atmak bile
zor geliyordu sana.
Onca çığlıklarının ardına bakmadan,
siliyordun elbisene, aşk tanelerini.
Üstün sırılsıklamdı,
aşk kokuyordu düşen damlalarla.
Bakıyordun yerlere.
Farkında olmadan düşürdüğün,
bir aşk tanesi var mı diye.
Kuru bir perva dolanıyordu,
aklının düş caddelerinde.
Lerzan ellerin duruyordu,
caddenin en köşesindeki,
pervasız ellerimde.
Gömleğin.
Hani kırmızıyı sevmezdin.
Yoksa can çekişen aşkın kan lekesi mi bunlar.
Söyle sevdiğim.
Yoksa öldürdüğün aşkın deşifresi mi bunlar.
Susma.
Anlat.
Yoksa sevdama sevda besleyen,
yüreğinin aşk seslerimi bunlar...(Serhat/Sahara)