Aştık Tuna'yı Manş'ı Sanki Lozan Rövanşı
Ayasofya önünde minare direkleriz.
Beş yüz seksen yedi yıl nöbette pinekleriz. İ
yi ki demediler: "Lânetli aydır Temmuz,
Türk'e muştular saçan Ağustos 'ta bekleriz."
Seksen altı yıl sonra yeniden umduğumuz
Şimdi seksen dört milyon bir çarpan yürekleriz.İktidar, muhalefet içten verdikçe omuz,
Dıştaki her mel'unu Vallahi kötekleriz.
Temiz yerin gezgini olamaz necis domuz,
Kabul değil, deseler, biz sadık köpekleriz.
Tatar, Kuman, Kıpçak'ız, Kayı, Kınık'la Oğuz;
Kazak, Kırgız, Türkmeniz, Uygur'uz, Özbekleriz.
Selçuklu, Osmanlıyız, Hunluyuz, Türkoğluyuz;
Alçaklara yakışmaz dağ gibi öbekleriz.
Kızılelma'ya gider gide gide yolumuz,
Kimisiyle yürürüz, kimini sürükleriz.
Akına çıkmak için azığımız ekmek, tuz,
Gök kubbenin altında ülkümüzü yükleriz.
Mehterle yürünecek yollar olsa da kar, buz;
Kutsal ereğe doğru günlere gün ekleriz.
Biz, dönmeyen ayaklar, bükülmez bilekleriz.
Biz, Türk'üz, üç yüz milyon bir çarpan yürekleriz!...