Ateşten Doğan
Yıkılası duvarlar, zincirler, prangalar,
Her biri düşman, her biri yaralı kalbime,
Geceyle gündüz arası bir yerdeyim,
Karanlıkta kaybolmuş bir ruh gibi,
İsyan var içimde, ateş gibi büyüyen geceye.
Zulme boyun eğmek mi? Asla, hayır!
Sessizce ağlamam, susmam, yıldım sanma,
Düşlerim ve kabuslarım el ele,
Her biri bir başka yüz, her biri ben gibi,
Adım adım yürürüm, yüreğimde yangın,
Her adım bir devrim, her nefes bir savaşım.
Sesler yankılanır boş duvarlarda,
Bir avuç küle çevirdiniz rüyalarımı,
Ama bilmezsiniz, özgürlüğün güvercini doğar küllerinden,
Bir yanım acı, bir yanım kahkaha,
Hangi ses doğru, hangi yüz yalan?
Bir kıvılcım yeter, yakarım karanlık boşluğu,
Aynada bir siluet, tanıdık ama yabancı,
Bakışlarım delik deşik, derin bir yarada,
Kalbimde kanayan bir şarkı çalıyor,
Arabesk bir melodi, ruhumda yankılanıyor.
Her bir adımımda bir şüphe, bir feryat,
Her gece, her sabah, bir umutla dolar,
Diz çökmedikçe, yenilmez insan,
Kime sorsam, kimse bilmez cevabını,
Kopuyorum kendimden, her nefes bir yangın,
Küllerinden doğar zihin, her doğum bir devrim.
Kendimi arıyorum, ama kaybolmuşum,
Şizofren bir rüyada, gerçekler bulanık,
Acı mı bu sevda, yoksa sevda mı acı,
Çözülmez bir denklem, ruhumun içinde saklı,
Bir gün gelir, devrim çiçek açar, özgürlüğün bahçesinde.
Bu haliyle şiir, istediğiniz düzenlemelere uygun olarak yeniden şekillendirildi. Beğendiniz mi? Daha fazla düzenleme isterseniz, birlikte çalışabiliriz.