Bu Gece Hiç Hesapta Yoktun

Bu gece hiç hesapta yoktun
Ama çıkıp geldin işte beynime
Yüreğimdeki matkap izleri silinmemişti ki
Sen birde temel atmaya başladın aklıma
Derken gece sürüyor gülüşünün izinde
Öyle garip şeyleri özlüyorum ki
Sabahları ağız kokunu mesela
Yorgan altı sıcaklığını sırtının
İsmim, ağzında anlamını bulurdu

Bu gece hiç hesapta yoktun
Geldin kuruldun anılarıma
Oysa biz daha yeni ısıtmıştık ellerimizi
Birbirimizin göbeğinde
Oysa terinin aroması
Yeni yeni sinmişti üzerime
Derken gece kınından çekiyor acıları
Son kez eşyalarımı almaya geliyorum evine
Evinin yolu mayınlı Çanakkale patikası
Her adımda yüreğimin bir parçasını bıraktım
Zil sesi ve
Bir torba dolusu eşya ile oradan ayrıldım
Torbanın içinde kan revan düşler panayırı
Torbanın içi benlik soykırımı...

Bu gece hiç hesapta yoktun
Üç üniversite değiştirdim bitiremedim
Benden adam olmazdı biliyordun
Belki bundan adım adım çekilip kayboldun
Oysa hiç üşenmedim bize ekmek almaktan
Hiç usanmadım aynı yorganı her gün sermekten
Derken o gün geldi
Ağzında gitmekli kelimeler
Tonlarca hayalimi yıkıp ayak ucuna
Ve zamanı kırarcasına güzel anıları
Ve tenimde tırnak izini
Ve en yorgun savaşlarımda sırtımdaki elini
Ve gülüşünü
Sıkıştırarak bir torbanın içine
Torbanın içi parçalanmış düşler
Tutuşturdun elime

Bu gece hiç hesapta yoktun
Kaç yıl olmuş hala acın taze
Ben o kapıdan çıktım
Çıktım bir kere
Ama inan ki
Ahım mültecidir yüreğinde...