Bulamayışlar
Çiçek adlarında birikmiş bir fotoğraf,
çığlıkların silsilesini boğuyor kokusuyla.
Bir gün bir kargaşada boğuşursam kalbimle
dalgakıran bakışınla soğut beni,
acı eşiğimin inatçı çocukluğunda.
Karanlıkta, ışık hızını geçen delirmelerimle
arıyorum silüetimi.
Bir ben , bir ellerim birde dilime dolanan kelimeler.
Kelimelerim kurşun gibi dolanıyor durmadan,
tan yeri ağarmadan bulmalı yerini
-dolaşmalı mezarlıkları
-öpmeli okyanusları dudaklarından
-düşmeli ayağının dibine kötü huylu meleklerin.
Evet, evet buluşmalı çığlıklarla.
Bütün evlere giriyorum,bütün odalara
onların hayatı, tanımadığım onlarca, yüzlerce ben
binlerce insan kalbi.
Çıkaracağım bütün kötülükleri
bağıracağım kulaklarına, tek kelime
bağıracağım; Sevgi.
Bir yol çizilmiş gibi gecelere.
Gitmek için,düşmek çarpmak için
bulmak için belki bir şeyleri.
-bulamıyoruz sonsuzlukta
evet biz yokuz, ay yıldızlarla sevişirken
biz yokuz, ay güneşi aldatırken ölmelerimizle
biz yokuz-
Yürüdüğüm yollarda insanlar sokak lambası gibi
sıralanmışlar ardı ardına, geceyi bekliyorlar yine
ve ben insan oluyorum güneş batınca.
Annem kur'an okumaz akşamları hiç, sormadım neden diye
oda mı günahtır acaba, belki ilahi söyleriz daha anneler gibi
seni koruyacağım anne,kocaman hüznüme saracağım
yoksulları da koruyacağım,açları tokları,
soğukta yatan kedileri köpekleri,yılanları da
ve koşacağım ben hep koşuyorum hep korkuma koşuyorum
sana koşuyorum yılgın atlarlara,
güneşin yansımalarını aldığım gözlerimle
içi boş toprak yürekli sazlarla,
ah ki tırnaklarımı yaralar bağlamış kazımakla,
eşelemekte olan durgun sularla.
kanıyor kelimelerim karanlıkta
zaten hep kanıyor bir yerler
patlamaya hazır çirkin sesli lügatlarda
ve ne güzel şey hükmetmek vurulmuş bir kuş kanadında.