Çekik Gözlü Çığlıklarımız
eski bir sürgün yoludur
gözlerinden yanaklarıma doğru
uzayıp giden o istikamet
senin için ağlamak sevgilim
acıya bal katmaktır
lakin kimse bilmemeli
çekik gözlerimin
o nurlu sevgilisini
çünkü eskir ve eksilir her yeni
gidenlerin ömründen
bu yollar uzun
bu geceler güzün
dilindeki bir ayrılık ninnisidir
aşkla uyuyan bebeklerin
ancak yüreğinde büyür
devasa Ülküleri
şimdi söyleyin nasıl bir ölüm
korkutabilir ki bizleri
bu sürgünler yurdunda
bu kahpe kızanların
yalanları dolanlarıyla
dallarımızda çürüttükleri
kızıl yanaklı elmalara bakıp da
acı kahkahalar atıyorken
boz yeleli kurtlar
dolunaydan ürken atların ardında
ulurken esrarlı vakur
bir çığlık gibi münzevi
sur’a üfleyecekken tam da İsrafil
ayrılıktan yana düşerse bakışlarımız
bu sefer ölmek için dahi olsa
tek gülen biz olacağız
öyle ise misal kim var kim yok
gelsin üstümüze
vurun anayurt yolunda bizi
vurun da Tanrı dağlarına giden
O son kafileye yetiştirin
çünkü topal itlerin
aklımızda kalan kirli izleri var
ne yapsak Kaybolmuyor milletim
Kırım türklerinin acılarını paylaşan yüreğe saygılarımla