Çivi
caydım kalbinin gölgesinden
çelik yelekli bir atmaca tırnaklarıyla öldürdü beni
tekmelenen tüm yoksul akşamlarımın fıtratıyla yüzdüler derimi
ne kadar da meşru değil mi / gözlerin
ne kadar da sağlam değil mi / gitmelerin
olsun
yiğit rüzgarlar sırtımı döverken
her gün yeniden döktüm retinamı adımlarının kızıl tetikçiliğine
içimde devrilen ağaçların ıssız uğultusu delirirken üstelik
üstelik
devrim gibi bir şey oldu kurşunlanan ruhumda
tutuklandı şimdi tüm gülüşlerim ve bu şiir
hüküm giydi hem ellerim hem dilim ve bu kent
sen nerdesin
al işte aynı soru yeniden / sen nerdesin
yüreğimi yoğuran zehir soluklu şehirlerin kalbinde misin
yoksa tabanlarına ömrümün çirkin bakışlarını perçinleyen gün ölüsü nehirlerde misin
avuçlarım boğuluyor sesim geberiyor ve nehirler artık ölemiyor beni
en fazla üzgün sakalımda bir serçe doğuyor her sabah
ve her sabah sanki madrid’de
franko sokağındaki o duvarda kurşuna ölüyorum
ne kadar da meşru değil mi oysa / ellerimde ellerin
ne kadar da sağlam değil mi oysa / kalbimde çivilerin
Ali Tanyıldız--- ağustos 2024
FOTOĞRAF: plaza mayor-Madrid-İSPANYA