Çocukluğumuzu Vuranlar
artık yağmur yağmalıydı ve
yine melekler taşımalıydı damlaları
usulca bırakmalıydılar toprağa
toprak derin bir oh çekip
renginden salmalıydı
evlat gibi
memleket kokusunu
gece olmalıydı
ezan okuyunca
çocuklar eve girmeliydi
anneler pencereden seslenmeden
uyku vakti gelince gökyüzünde yıldızlar
bir çocuk seçip öpsün diye onu
atarlardı kardeşlerini yeryüzüne
çocuklar uyanmalıydı her sabah
yüzlerini yıkamaktan kaçarak
masum yalanları göz kenarlarından taşmalıydı
ellerinde kırmızı topları olmalıydı
üstünde adları yazan
can atmalılardı bahçeye çıkmak için
çocuklar uyanmalıydı her sabah
her sabah çizgi film izlenmeliydi
benten, bakugan, kulak cek derken
heyecanla yatağın ortasında takla atmalıydı
gösteri maçlarını izleyeceğim diye ağlayarak
kızıp kendini odaya kapatmalıydı
çocuklar uyanmalıydı her sabah
karne alıp -hani hediyem- diye sormalıydı
onu alma bunu al,
üç teker
yok yok iki teker
-tamam mı anne tamam mı- diyerek
gizli not defterini halı altında bulduğunuzda
boş beyaz sayfalarına taze harfleri yazmak yerine
şifonyerin altına saklamalıydı
-gizli bu gizli ne yaptın sakla bunu anne-
çocuklar uyanmalı her sabah
yanınızda
sıcacık
dört mevsim çiçekleri gibi
hep çocuk kalmalıydı
siz;
çocukluğumuzu vuranlar!
çocuklar sarılmalıydı omuzlarınıza
minicik başlarını yaslamalıydılar göğsünüze
artık daha çok yağmur yağmalıydı
birbirine çarpmadan düşmeliydi her damla yeryüzüne
kayan her yıldız bir çocuğu öpmeliydi
her şey güzel olmalıydı
Yüreğinize sağlık Dost kalem.. Çocuklar, yağmur ezan sesleri, bir rüyayı yorumlar gibi dizielenmiş harfler. kaleminiz daim yüreğiniz Baki olsun. Saygılarımla
Yüreğinize sağlık Hümeyra hanım 👍
çocuk kalabilen her yanımız yanımıza kârdır sevgili Hümeyra, ne güzel anlatmış derdini şiir...
👍
çocukca sevmek ve sevilmek... belkide tüm problemlerin çözümü burada gizli..
tebrikler değerli kaleme...
😆