Dar Zamanlar
yüreğim asi, arsız bugün
kapatmış bütün kapılarını
ne vakit kendi içimi terk etmek istesem
sükuta teslim olur, asi yüreğim...
aşk kırığı sahnelerin, sabır tüketen bunalımları
titreyen parmaklarımın arasında parçaladığım
bu kaçıncı mektup..
kapı eşiğinde bekleyen yalnızlık
salyasını akıtan kuduz köpek gibi, tırmalıyor kapımı
bıraksam çökecek şah damarıma....
var olmakla, olmamak arasında gidip gelmelerim
çok eskiden bu yana senin içindeyim,
diyen sitemlerim.
kaleme aldığım iç yangınlarımın
arsızca itişen nefeslerimde feryadım
yerleşmiş kulak zarıma
nağmeleriyle....
usul usul yaklaşan acıların, zehirli kamçısı
ses tellerime asılı kalmış, çığlıklarımda
ne vakit içimden kopmak istesem
yüreğimden ayaklarıma düşer
ayaklarıma dolanır, en ince sözlerin....
uzun bekleyişlerimin sancısı, bağıran sabahlarımda
saatte bir ayarlanmış, çalar saat gibi ruh halim
değişimleri korkutuyor, geceyi gündüzü
merhametten uzak, vicdansız çileler
sırtını çevirmez bana....
iç yolculuğumun tehlikeli virajları
sıfatsız bırakır duygularımın adını
beyin hücrelerimle beslenen, düşüncelerimi
açlık grevine sürükleyip, yok edemedim....
hayata kırılmış bir yanım, teselli reddeder
öyle bir fermuar ki, suskunluğa dikilmek ister
sere serpe uzansam, derin sessizliğe
sınır çiğneyen tırlar, üstümden geçer....
hıçkırıklarımı biriktirdim, masa çekmecemde
kem küm kederler yığdırdım üstüne
duygularımın yoğunluk ölçüleri düştü üstlerine
ne vakit dokunmak istesem
içimi allak bullak eder..
kendi iç yolculuğuma çıkmanın zamanıdır
hadi bana eyvallah...
Susmuşsa bütün şarkılar, unutulmuşsa er şafaklarda ve gecenin kollarında dolu dolu yaşanılanlar/susar aşk/susar o içimizdeki yabanıl isyanlar... Dudaklarımıza sürülen her tümce bekleyiştir artık. Bekledikçe kendi şiirimiz oluruz, hayata olmak için karşılık.. İçinde hayat damlaları barındıran bir çalışma. Kutlarım.