Derler ki
Ömrü yetenler anlatır
Gözünün ferinin solmasına neden olan
Gözlerinin derinliklerinde kaybolan hayatlarını
Derler ki;
Su gibi akıp gitti ömrüm.
//
#Heyecan
Yirmili yaşlarımın başında
Aşk dediğin yürek yangınlarıyla tarif edilirdi.
Onu bir pencere ardından görebilme umuduyla
Pembemsi yanaklara, aşk dolu kalbe mühürlenirdi.
Belki bir gün gelir geçerdi lakin
O ateşte tekrar yanmayı diletirdi insana.
#Mantık
Kırık kalpler sokağında
Terkedilmiş ruhumun yalnızlığına ağız dolusu haykırırken
Akıl dolu kelamları dinledim.
Hoyratça tüketilmiş sevgi kırıntıları,
Yürekte izi kalan derin yaralar,
Sevgiye duyulan çaresiz hasretlik,
Aklın girdabında mana buldu.
#Özümseme
Derler ki,
Aşk hem akla hem sevdaya doğar,
O vakit
İlk bakışta bilirsin doğru insanı.
Onu ilk gördüğümde;
Aklımla, kalbimle bildim.
#Aşk
Sevilmenin akla yatan bir tarifi yok derler
Zira nereden tutsan, altından aşk çıkıverir insanın karşısına.
Sevilmek, sevgiyle hazırlanmış bir kap yemektir oysa...
Sevilmek, gözlerinin derinliklerinde kaybolma isteğidir...
Derler ki aşk insanın kalbini ve aklını mühürler
Halbuki aşk insanın gözlerini ve ahlakını da zincire vurur.
Aşk böyledir,
Yaşadıkça bilirsin.
#Derler ki
Aşkı tanıyanlar derler ki,
Bir kez tutunma şansın vardır ona.
O an varlığını teslim etmelisin
O an aşk ile bütünleşmelisin.
Aksi halde gözlerinde mana olmaktan kaçar,
Yüreğinde söz olmadan uçar,
Hal dilinde kilitlenirsin.
Can dilinde kendi derinliklerinde yok olursun.
Şiir dilinde kendi sokaklarına yabancı kalırsın.
O vakit sen, aşkı gördüğünde
aşk için kanatlanıp uçabilir misin?
Not: Aşkı hissettiğinde ardından koşabilecek cesareti olanlar, aşka tutulmaya mahkumdur.