Dilek
Ötüken'den esen bir rüzgâr gelir,
Bir ses yankılanır rüzgâr estikçe:
''İlini, töreni kim bozabilir
Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe!''
Bozkırdan atlılar yel gibi geçer;
Orhun üzerinde kartallar uçar;
Altaylarda yine laleler açar;
Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe.
Yesevi de bizim, Hacı Bektaş da,
Beraber gidelim düzde, yokuşta;
Birleşelim dilde, fikirde, işte;
Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe.
Kırgız, Kazak, Özbek, Türkmen bir olsun;
Azerbaycan, Uygur, Tatar var olsun.
Turan eli özlediğim yer olsun
Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe.
Önyargılar bizi esir almasın,
Birlik olsun, dağınıklık olmasın,
Ülkemize felaketler gelmesin
Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe.
Halkım sabır taşı yılgınlık bilmez,
Uyanık gençlerim, oyuna gelmez,
Eşkıya yurduma hükümdar olmaz
Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe.
Terk etmeyin Atatürk'ün izini,
Yakalayın uzay çağı hızını,
Unutmayın Bilge Kağan sözünü:
''Yer delinmedikçe, gök çökmedikçe...''