Dilruba
Sarı ince bir çizgide biriktim
Mor karanfiller diktim
Zihnimin en savunmasız hücrelerine
Kar yağdırdım düşlerime
Lebbeyk sesinde erittim sonra
içimde taşlaşan düşünceleri
Hafızların sesinden aşka bir davetti kapısız ç/alınışım
Mevlithanlar sardı sokağımı karanlık bir gecede
Yine tokmaksızdım
Yine ağlamaklı
Çağırmasan gelmezdim
Sevmesen bu kadar sevmezdim seni
Ödem tutmazdı yüreğim
her şiir öncesinde
Dilruba
İğne iplik ayinlerden geçtim
Çığlıklarımı giydirdim yıldızlara
Fosforlu bir tespih gibi parladılar
Beni içinden her geçirdiğinde
Yıldızlar bile inandı
sevildiğime
Yol çizgilerine anlattım
Sayısız günbatımlarını
Kaç doğum kaç ölüm hiç saymadım
Hüznü ben seçmedim Dilruba
Yüreğim sokağımı turluyordu her gece
O kadar daldım ki gam kadehine
Sabah olsun istemedim
Dilruba
Ayılırsam
Boş sokaklar bekliyordu beni
Boş şişeler
Ağaçta baykuş sesleri
Köşede köpek havlamaları
İçimde sana duyduğum sonsuzluk
Ne zaman uyansa
Yol çizgilerim siliniyordu
Gözyaşlarım suluyordu mor karanfilleri
Dilruba ne olur sus konuşma
Tut ellerimi yalnızca
Ellerim Dilruba
Sevdanın bin bir halı
Kaç cennet yılı ve
Kaç cehennem sürgünü
saymadım Dilruba
Tek bildiğim
çok zaman olmuş
şu kancık düzene
ana avrat sövmeyeli
Taşa çalalı şişeleri
Dilruba
Çok zaman olmuş
https://www.youtube.com/watch?v=k-x7TqBryFU