Dört Harfte Sen

eskimiş pabuçlarının
solgun rengiyle bakıyorsun,
hayat henüz ufalanmış değil, görüyorum
harçlığına sığmayan leblebi tozunda...

gözlerin, yitik bedenler kucağı
dilin, tutuksuz gözaltında
elinde şarapnel sızısı,
göğsünde çocuk sancısı
yüzlerce araf büyütüyorsun akşamlarıma...

günbatımına çalıyorum seni,
bamtelime dokundukça uykusuzluğun
sokaksız evlerini duyuyorum.
o evler ki
salkım saçak buz kütlelerinde eridikçe,
çocukluğum gülümser direniş çizgisine...
ve sen ağladıkça
hasret çakılır en koyusundan,
kahverengi kilometrelerime...
hadi gel!
yalnızlık korkmadan
tadım tuzum kaçmadan...

tanrım, ne kadar büyümüş ellerim!
koskoca şehirleri yıkıyor
ve küçük köyler kuruyorum, dalgalı ruhuma komşu...

kapını tıklatırsam sen uyurken,
üstünü örtmeye gelmişimdir...
hani o çok sevdiğin bilgeliğim
nemli yastığının gölgesidir.
ah nasıl da eskiciye koşuyor yüreğin!
'al beni güneşe çıkar' der gibi...

işte bak,
yine eskimiş kavimlerin
destansı hüznüyle sarılıyorsun!
aşk henüz tek vücut değil, biliyorum
cebine sığmayan yüreğinin ihtişamında...

biliyor musun canımın içi?
bu gece çayımızı şiir dolduruyor
ve dört harfte tatlandırıyor kederimizi...
elim elin üstünde,
gözlerim, tütün kokulu gülüşünde
tereddütsüz yudumluyorum, mertliğini...

imgeler ne kadar bakışlarına benziyor!
hangisine dalsam,
azalan ömrüm seninle çoğalıyor gibi...

21 Şubat 2010 151 şiiri var.
Yorumlar (3)
  • 15 yıl önce

    bu sevgi ayakta alkışlanır... tam da deminde... tebrikler👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    imgeler ne kadar bakışlarına benziyor! hangisine dalsam, azalan ömrüm seninle çoğalıyor gibi

    tebriklerimle

  • 15 yıl önce

    güzel bir şiir yüreğinize sağlık👍👍👍👍👍