Düş Salınımları/Düşünseme
** ...aşkın suçu da olmaz
yaptırımı da
aşk aşktır
yalnızca yürek ister... **
...
...
...
içime s/inmeyen
sakıncalı g/ecenin
kırmızı kıyısından geçtik
el yordamıyla
sığ bir aralıkta çimdik attım
üşengeç sol ayağınıza
sormadınız hiç
umursamadınız
/siz de
peçete yardımıyla
kürdan batırmıştınız ya
zamanın birinde
sol ayağıma
unuttunuz mu yoksa/
...
...
boyası dökülmüş
dümeni kırık bir teknede
turuncu umuttu bekleyiş
bilmemkaçıncı ayın
hiç gelmeyen ilk günü
su üstü çiçeğimdiniz
yaprakları ıslanmayan
gülmediniz
içime attıklarım
bir içlendi bir içlendi ki
su serpilir sandım yüreğime
dalımda filizimdiniz
yenilendiğimdiniz
sürmediniz
iki yudum suya
üç şişe ayaklandı
güçlükle bastırdım
kulağım çınlayacak sandım
avcum kaşındı
sonra ansızın
olmayan düşleriniz girdi
koynuma
saplı süpürgeleri de kırıktı hem
gizlice sarılıp
mışıl mışıl uyudular benimle
...
...
kırılgan iki nokta
nasıl da utanarak baktı bize
su yüzüne çıktı
o eski sevgen sürgünleriniz
el salladılar uzaktan
dalgaların bağrında uçuştu
kırmızı çiçekli gamzeleriniz
ne çok yakışırdı ama
pembe dudaklarınıza
o içten gülümsemeleriniz
...
...
...
sesi kısık bir sazın tellerinde
tir tir titredi
umuda bilenmişken
nedense
hep ters köşeye attı beni
yıkılası şu koca ömür
dilimde
yeni yeşermiş yeşil fesleğen kokusu
ellerim
ellerim boş
...
yine de
her akşam
ve
her sabah
baş ucumda
ya iyi gecelerim
ya da
günaydınımdı
gülen gözleriniz
...
yüzümün üstünde
s/essizce ağlıyor şimdi
ılık nefesiniz
...
...
...
u/yandım
bakındım
yakındım ama
g/öremedim
sakındım sizi herkesten
kıskandım belki de
kimsesiz her şiirin
yalın ayak dizelerinde
buruşuk da olsa
bir öykü saklıdır
bilirsiniz
dağınıktınız bu kez
sanırım çözemediniz
...
...
masmavi denize döküldü
eğri şapkalı
köpüklü sözcükleriniz
gerçekler mi değişti
sorun bakalım kendinize
ne geçti şimdi
dudaklarınızda çırpınan
duygusal elinize
aç mı kaldı
dumanlı derenin üstünde
özgürlüğüne uçan nazlı turnalar
yoksa
kapana mı kısıldı küçük diliniz
hiç duyulmuyor nefesiniz
düzgün atıyor mu acaba
sözünü dinlemediğiniz
ince olduğunu düşündüğüm
o
kabuk bağlamış yüreğiniz
...
...
düşünmeden
edemiyor insan
acaba
gerçekten
değer miydiniz
...
...
değerdiniz
değerdiniz
ne olursa olsun
hem de çok değerdiniz
günde üç öğün
bir bardak su ile
iki topan ekmektiniz
...
indirmişken yelkenleri suya
süpürüyorken yaşamı
kapının önünden
kapanmaya yüz tutmuşken kara perdeler
küçücük bir kıvılcımla
yeniden tutuşan
koskocaman alevdiniz
aldığım en derin nefestiniz
kana kan
cana can verdiniz
...
akıp giden zamana
koca bir andı
yığınla anıydı
biriktirdiklerimiz
bilseniz
uzun ve karanlık gecelerde
durmaksızın ışıldayan
ateş böceğimdiniz
d/evrimimdiniz
sürekliliğimdiniz benim
yürekliliğimdiniz
...
...
...
nasıl yani
az önce y/anımda olan
uyuyup u/yandığımız
ağlaşıp karıştığımız
uzaktan uzağa
bakışıp gülüştüğümüz
ilişip devindiğimiz
sonra da
deliler gibi sevindiğimiz
gönül gönüle değdiğimiz
o
siz değil miydiniz
...
aaaaaaaa
olmadı ama
sırası mıydı saklambacın
seksek oynayacaktık daha
04 / 2019 SIĞACIK
Gönlünüze ve kaleminize sağlık. Saygılarımla.