Ebeden Uğur/la/sana
Mevsimlerden hicrân
Aylardan çile...
İçi geçmiş gün tadında
Soğuk yalnızlıklar çarpar aksak solu/ğu/ma.
Sıfırın altında kalemim
Sızlar uğultulu beynim.
Dayandım kapına yâr!
Donmak üzereyken sevdaya
Sıçrayıp evhamından
Ruhumu aralasana!
Ayaklarımda t/onlarca özlem
Çehrende bi yürüsem
İnan...!
Taşar gözlerin kalbinden.
Tazedir saçlarımdan yolduğum sancı
Tut ellerimden...!
Devrilsin avuçlarımdan bu rezil acı.
Bir umut bile akamadım ayaklarına
Cüzzam karanlıklar içtim diye kızma!
Görmüyorum kederden
Şefkatini yakıp
Hıçkırığa boğdursana!
Tarifi yok berbat olmuş halimin
Devâ bulmaz kokuşmuş illetim.
Terletme iliklerimi daha fazla
Aşırı his aldı sözlerim.
Düş de olsa iyi gelir ayrılığa
Zülâl dudakları kandırıp
Al/ın/yazımı kurulasana!
El değme "sus" tutmuş yarama!
Çığırtkandır yüzeyi
Dikiş tutmaz hiçbir nâra.
Bir ağıta kanıp
Sakın parçalanıp dağılma!
Kan dolandım baştan aşağı
Vuruldum b/aksana!
Paylama divâne mâsumu
"Ah" kusar her y/an!
Döv,söv ama
Pas tutmuş kalemi bağrından ayırma!
Hükümranlığında cefanın
Hâmiliydim vurulmuş aşkın.
Sırtlamıştım bir kere hüznü
Bigâne kaldım susuzluğuma
Eşsiz bir seraba bürünüp
Çatlamış ruhuma damlasana!
Takıldım eşiğine yâr!
Ne bir geri
Ne de bir ileri...
Bırak da mıhlanayım incinmiş pervazına
Göğüslerim her soğuğu
Başlaldırmam hiç bir sızına.
İçli bir ölüm çekti canım
Dışlanmış bir hayata sakın acıma!
Yakışmıyor gözlerine nehir
Mağrur ol mâhım
Bak,bir Fatih bağışlanıyor
Eller değmiş ruhuna!
Son isteğim sana:
Paklayıp yüreğimi
Ebeden uğur/la/sana!...