Efsûs

I.

ins kokusu sinmemiş bâkir beldelerden geçerken
hâtırâtına katran karası küfür tohumları saçıyorum

karıncalar ateşime su taşırken
aziz göğercinlere senden bahsediyor
dolunaylı geceler düşlüyor
arada çocuklara senli masallar okuyorum
ağlıyorlar


- sen burda gülmelisin maça kızı -


onların ağlaşmalarına katık ediyorum
sana duyuramadığım bileylenmiş en deli zılgıtlarımı

bir tambur duymayıversin kulaklarım
en hırçın dalgalar vurur sahilime
bir göğe bakar bir de sen derim
şiir hiç olmadığı kadar gebe kalır hüzne
ve düşer leyl veyle

biliyor musun
bana elvedan ve ele merhaban

kaç katre-i efkâr
kaç günah eder



II.



ins kokusu sinmemiş bâkir beldelerden geçerken
hâtırâtına katran karası küfür tohumları saçıyorum

Tanrısal iklimin bozulduğu on sekiz yaşımın
soğuk kavgasıydı kınalı gözlerin


burda gözlerini tavaf etsin ç/ayyaş gözlerim


elçilere inen âsumanî kelimâtın ilkidir
şu yayına oturtamadığımız aşkvârî şey

dedim ya dilber
bir göğe bakar bir de sen derim

geceleri masallarla uyutulmuş çocukluğu
severken uyutulmuş gençliğe
kim değişir ki

Selcen kıza da acırım
derdimle dertlenir durur
neçe zamandır tebessüm zuhur etmemiştir peçesinde

uykumu rafa kaldırıp bir ağrı kesici yakıyorum
ve taşrada şems batıdan doğuyor bugün

vay leyli


...




Kiev
? / 02-03 / 2013



Kiev Millî Dilbilim Üniversitesi Hazırlık Fakültesi Dekanı Maryana Bondar'a sonsuz teşekkürlerimle...

03 Nisan 2013 23 şiiri var.
Yorumlar (13)
  • 11 yıl önce

    çok geç farkınızın farkına vardım. eyvallah gönlü güzel kardeşim😙😙😙

  • 11 yıl önce

    Dinlenmeye geldim elleri kalbi kınalım ...

    Kalbine Rabb her dem su serinliği iliştirsin ne güzelsin sen çocukkkk ...

  • 11 yıl önce

    👍👍 off.offfffffffffff

    terketme n'olursun bir eşya gibi , ölümsüz bir hasret yaşarken Selcen'e..

    bizde şiir içelim sayende Şair.

    muazzam bir şiirdi...

    kutlarım en içten saygımla..

  • 11 yıl önce

    Can abla var olasın sen...

  • 11 yıl önce

    yesu deliren dilinden duvarlara kan sürüyordu aseu iri gözlerinden bebekler düşürüyordu duvarlardan intihar eden içteki kemik yiyiciler göğü tarumar ederek iniyorlardı ters bacaklı süvariler ulema nöbetinde kendi kendilerini deşmekle meşguldüler

    ey yer sarsıntısın ruhu duy ruhların üzerine inecek felaketini dördüncü boyutun bekçisinin elleri kopuk saldırı bir cüz içinde kaynayan büyü kobayı ne kadar çocuk yiyecektiler ve kaç bende kan deşici olup kirleteceklerdi henüz akıllarıyla kötülük düşünmeyen çocuklar masumluğuna....

    elleri kınalı çocuk ne zaman içimden bir şeyleri intihar ettiriyorum bakıyorum ki ben sayfana demir atmışım

    ...

    yüreğin öpülesi ...