Er Mektubudur Görüldü

Canım annem;
Bu sana ilk mektubum Cilo'nun eteğinden.
Gürül gürül çağlıyor Zap,
kıskandırırcasına renkleri binbir renk açmış
..........................................adını bile bilemediğim yabani çiçekler.
Öylesine güzel,
öylesine içten kucaklamış ki doğa,
bunu yazmaya ne kalemler,
.................................ne sayfalar dolusu beyaz kağıtlar,
..........................................................ne de düşünceler yetebilir..
Dağıtım olduğumuz günü hatırlıyorum şimdi anne,
Çukurca dendiğinde,
bir anda çöken omuzların Cilo,
................................gözlerindeki yaşlar Zap'tı..
Çukurlaşan gözbebeklerin anlatıyordu sanki kenti.
Saklamaya çalıştığın benden uzaklaşan o gözlerindi,
aramıza giren kilometrelerce uzaklığın en yalın ifadesi..
En çok da hep söylenen o laftı beynimin içinde çınlayıp duran.
Asker ocağı ana kucağı değil..
Askerde bir söz var anne,
.............................babam bilir ama ben yine de söyleyim..
Okuma yazma bilmiyorsan Ali okulundan mısın diye..
Anlamamıştım ben de önceleri,sonradan öğrendim niye..
Biliyorum şimdi okuduğunda üzüleceksin,
..........................................yine gözlerin dolacak..
Fakat acının,hüzünün Ali okulu yok ki anne.
Yüreklerdeki hasretlerin de yok.
Henüz şafak şu diyeceğim günler de yok.
Hem buralarda şafakla akşam birbirine karışıyor anne..
Aklıma gelmişken söyleyim,
bana beyaz kağıtlar ve dualarını gönder.
Ne elbise,ne çamaşır,
hani ihtiyacımız olmadığından değil,
ama;
Postalla elbise demirbaş oldu vücuduma,
çıkmıyor,
.............çıkartamıyorum,
.................................bunun için diyorum anne.
Hani Ali okulundan demiştim ya,
onlar da en çok beyaz kağıtların özlemini çekiyor,
bir kalem,
..........bir kağıt..
Ne yazacaklar ki deme,
...............................hasretimiz hep aynı annem.
Kimisi yavuklusuna,
......................kimisi anasına babasına,
mektuplarımızsa umutlara,
.....................................kavuşmalara hasret..
Kıyamazdın ya hiç,
hani kuzum derdin ya hep,
kulaklarımda çınlıyor.
Başımı göğsüne yasladığım zaman hissettiğim sıcaklığın yerini,
şimdi tüfeğin soğuk namlusu aldı,
................................................ısıtmıyor ki anne..
Şaşırırdım ağlamalarına,
sorardım ya niçin ağlarsın diye..
Mektubumda silinen mürekkeplerde benim yaşlarım var anne.
Seni öyle iyi anlıyorum ki,
çok özlüyorum,
...................çok seviyorum..
Hakkını helal et anne...

Çınar GÖLE

01 Ocak 2009 180 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (3)
  • 16 yıl önce

    Kıyamazdın ya hiç, hani kuzum derdin ya hep, kulaklarımda çınlıyor. Başımı göğsüne yasladığım zaman hissettiğim sıcaklığın yerini, şimdi tüfeğin soğuk namlusu aldı, ................................................ısıtmıyor ki anne..

    🤐🤐😥

  • 16 yıl önce

    Şaşırırdım ağlamalarına, sorardım ya niçin ağlarsın diye.. Mektubumda silinen mürekkeplerde benim yaşlarım var anne. Seni öyle iyi anlıyorum ki, çok özlüyorum, ...................çok seviyorum.. Hakkını helal et anne... 😥😥😥😥

    sözün bittiği yer burası galiba🤐👍

  • 16 yıl önce

    gözlerim buğulandı önce başlığında ve içeriğinde öylesine derinlere daldım ki yaşadım adeta kalemine sağlık.. Hayırlısıyla kardeşlerimizin sağ salim gidip gelmelerini temenni ediyorum. kalemine sağlık üstadım..