Geçmişe Serenad
Bir adam sevmiştim bundan yıllar önce..
Yazılmaya layık olanlardan.
Sevilmeye layık olmasa da;
Yad edilmeye layıktı belki..
Bende yad ettim ..
Uyanınca sütlü yaptım bugün Türk kahvesini.
Yanında bir uzun parlıament..
Hoş geldin..
Dur kahvaltı hazırlarım şimdi ..
Beğenmesen de menemenimi..
Sahi kaç yıl oldu görüşmeyeli?
Hadi anlatsana biraz.
Evlendin mi?
Güzel gözlü çocukların oldu mu?
İyi misin?
Bende durumlar aynı ne olsun..
En iyi arkadaşım yalnızlık hala..
Öyle böyle geçiyor günler işte..
Hemen mi gidiyorsun, kalsaydın biraz daha..
Aaa unuttum pardon.
Sen ansızın gitmeyi seversin..
Akşam da uğrasana..
Bir de aromalı şaraplardan alır mısın?
Meyveleri hazırlayıp, mum yakarım beklerken.
Müzikte açarım..
Belki dans ederiz..
Sonra sen gene ansızın gidersin..
Bu sefer git..
Ama aklımdakileri de götürsene bu defa uzaklara..
Benden bişeyler götürmeye alışıksın..
Bu defa bi iyilik yap işte..
Pahada ağır tutmaz..
Azıcık yüklerimden alır mısın?
Ya da unut..
Tüm yazdıklarımı da okuduklarını da unut..
Benimki anlık gelgit..
Benimki geçmişe serenad!
Hep giderler…