Gözlerinde Kar Beyazı Salalar
say ki öldün
yüreğinde yeşili kalmışken hislerinin
güvercin yuvası olmuşken gönül köşkün
dalından koparamazsın kimsesiz fidanları
asla bir çiçeği yapıştıramazsın tepesine
ardından tersi dönük aynalar üzgün
saçlarına düşecek kar beyazı salalar
ölüm
döşü yırtık bir keman konçertosu
acı sirenleri duyuluyor uzaktan
kırık dudaklardan helallik yası
gözlere paralar çekilirdi eskiden
ağıtlar sürülürdü toprak aralarına
vicdanlar yoklanırdı aç midelerde
sırsız
düş kapanında soluk benizler
sadece anlatısı var mezar başında
ölüm yaşta dinlemiyor hani
siyah sunaklar var derinde
yüreğinden yakalıyor besmelesiz
karın ağrısı gibi sokuluyor sinsi
say ki öldün
karanfil kızıllığında temiz ve bakir
zürriyetin alınacak elinden sonsuz
bir bebeğe şekil veremeyecek ellerin
yoksun kalacaksın şairsen satır aralarından
kokun gelmeyecek ölümsüz sevdana artık
kendi kozana öreceksin artık avuntuları
12.04.2010
acelesi yok vücuda sokuşturulan silikon bloklarının ve gerilen yüz ifadelerinin
toprak öyle de sarar bedenleri ama ölümün acelesi var çünkü doğa kanunu....
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm
Nazım Hikmet
usta kalemsin kardeşim... tebrikler👍👍👍
kokun gelmeyecek ölümsüz sevdana artık,
Merhaba gönlümün şairi yine güzel bir çalışma tebriklerim kalemine bu kalemin bende özel yeri var selamlarımla😙
"acelesi yok vücuda sokuşturulan silikon bloklarının ve gerilen yüz ifadelerinin toprak öyle de sarar bedenleri ama ölümün acelesi var çünkü doğa kanunu...."
Ölüm şiirleri okurken ister istemez kendi ölümünü düşünüyor insan..
Yapılan hiç birşey erteleyemez ölümü..
Güzel yazıp okutuyorsun Ali Ekber..
Kutluyorum...
Ölümün zamansızlığı, "yüreğinde yeşili kalmışken hislerinin güvercin yuvası olmuşken gönül köşkün"
ve yapacak daha onca iş varken azsızın gelmesi; "say ki öldün karanfil kızıllığında temiz ve bakir zürriyetin alınacak elinden sonsuz bir bebeğe şekil veremeyecek ellerin"
evet ölüm , tüm alışılmışlığı, acısının 1 yıl bile artık süremeyeceği bir acı, ipte sallanan bir ölü, sadece bir ölü, hareketsiz, seslensen ses vermez bir beden, oysaki bir nehir gibi akmış, derince izlerini bırakmış, toprağı, zamanı yararak, izleri geriden gelenlere klavuz olacak bir ömür süregelmiştir belkide. O sebepten "saçlarına düşecek kar beyazı salalar"
"ölüm adın kalleş olsun"
kutlarım...
say ki öldün karanfil kızıllığında temiz ve bakir zürriyetin alınacak elinden sonsuz bir bebeğe şekil veremeyecek ellerin yoksun kalacaksın şairsen satır aralarından kokun gelmeyecek ölümsüz sevdana artık kendi kozana öreceksin artık avuntuları Ölümün hüznü karşısında ne söylesek hangi şiiri yazsak azdır.Konu biraz soğuk.Bu yüzden şairler bu konuya pek uğramazar.Ara sıra uğramak iyi oluyor.Dostların uğraması bizdeki sorumluluğu kaldırır sanırım.Yüreğinize saplık.Sevgiler.