Gül İstanbul İçin

İki minare arasından İstanbul'u gördüm
Kuşlar havalanıyordu eteklerinden
Kınaya çalmıştı saçların Sultanahmet'de
Cennet kokunu içime çektim peteklerinden
İşte ilk orda gözlerini gördüm
Renk renk laleler açmıştı gözbebeklerinden.
Haydi, hiç durma erteleme asla...
Gül İstanbul için
Gül kendin için
Gül aşkın için
Gül için için.

İki kapı arasından İstanbul'u gördüm
On yedi han, yirmi bir kapı geçtim
Beyazıt'da kalabalığın içinden seçtim
Başın omzuna düşmüştü saçından tanıdım
Sonra bir çeşmeden beraber su içtik
Tıpkı bir ceylanın pınara inmesi gibiydi
Kapalıçarşı'da ben o gün bir ceylan gördüm
İşte bu yüzden hiç durma erteleme asla...
Gül İstanbul için
Gül kendin için
Gül aşkın için
Gül için için.

İki vapur arasından gördüm İstanbul'u
Solumuzda Ortaköy Camii, minaresinde ezan
Sağımızda iskele masamızda çay
Yan yana oturmuşuz Boğaz'a karşı
Başımızın üstünde uçuşan martıları say
İstanbul yeşil, boğaz mavi, sen pembe
Şöyle bir gül, bir salın gönlünce...
Gül İstanbul için
Gül kendin için
Gül aşkın için
Gül için için.

İki kaş arasından gördüm İstanbul'u
Sanki dersin ki Sultan Mehmet Haliç'ten
Yay gibi kaşlarından indiriyordu kayıkları.
İki göz arasından gördüm İstanbul'u
Onca şiir, onca türkü, onca şarkı
Bu gözlere mi yazılmıştı destansı?
Evet, sana, evet İstanbul'a, evet Türkiyeme
Şöyle bir gül gönlünce...
Gül İstanbul için
Gül kendin için
Gül aşkın için
Gül Türkiyem için
Gül için için

23 Mart 2010 İZMİR