İnce Kumlar

Kumdan heykeller gibiyim senin karşında,
Dokunmayı bırak üflesen yıkılacak...
İnce kumlar,... Avuçlarının arasından kayan...
Elini tutmak imkansız,
Hani denizin agresif anları vardır...
Çarpar ya dalga dalga....
Geride ne heykel bırakır ne de kum,
Sadece tuz kokusu....
Beni sürüklerken o deniz kendi içine doğru...
Suyun kırılma indisine kapılırım bir an....
Sen bana bakarken bir o kadar uzak,
Ben sana bakarken bir o kadar yakın,
Ama uzatsam da elimi nafile,
Dedim ya kumdan heykeller gibiyim,
Avuçlar arasından kayan ince kumlar gibi....
İmkansız senin elini tutmak,...
Bazen bir rüzgar çıkar ya savurur şiddetle,
Toz duman yapar beni..
Gözlerine sığınırım o esnada, o güzel gözlerine
Beni çıkartmak için ellerin ile ovuşturduğun o gözlere,
Nerden bilirdim ki gözlere sığınmanın acı verdiğini....
Kumdan heykeller gibiyim...
İnce Kumlar......
Saçlarının arasına dağılmış, toparlanamayan
Ellerinle silkelerdin ya bazen beni....
Tutmayı başaramadığım o eller....
Tırnaklarının arasına kaçardım bu sefer....
Nerden bilirdim ojelerinin rengini bozduğunu...
Kesilip atılmak,
Kumdan heykeller gibiyim...
İnce kumlar....
Kavuşamasam da sana
Toprak niyetine örtünürüm mezarının üzerine...
Sırf seni yaşamak için...

01 Mart 2013 10 şiiri var.
Yorumlar