İşrak
Kıyam
Umarsız bir gecenin içinde bekliyor sabah
Kutsal kurdeleler gibi dizildi seccadeler
Gittikçe yaklaşıyor üç mızrak boyu işrak
Kılıçların kınından çıktığı an
Rahmet bulutları yükseliyor odalarımızdan.
Serin odaların kapıları açılıyor
Huriler üzerinde gümüş fistan
Bir kadeh boşalıyor altın
Bir kadeh doluyor sütten beyaz
Bakışlar düğüm-düğüm yakut
Bakışlarda hiç bitmeyen aşk..
Başak başak yanıyor hasedin çılgın tarlası
Bir sınır çiziliyor sonsuz
Bir atlı geliyor bin yıllık yoldan
Kucağında sevgi
Heybesinde ulu muhabbet
Bir avuç su zaman
Hem sapsarı safran
Biteviye dönüyor devran..
Şubat..İstanbul/2013