Kalabalık

...
şöyle bir hisarönüne uzandım
hisarönüne kalabalık uzanmış

sedir altı seyyah
/altına sırlı bakır serpilmiş/

tabureler bir o yanda bir bu yanda
üstlerinde bir yaygara
gölge(siz)ler devrilmiş..!

dev(ril)dim..!

/kaç zaman oldu zulmün önünde eğildiğim.../

bir dolu efkar çıkardım çantamdan
bir çay söyledim ince bellisinden yanında
sigaram da var

yüreğim kağıt
dilim kalem
var mı benden daha zengin
yutkunamadığım zamanlara inat
bir dikişte içtim

köz gibi düştü sıcak kağıt üstüne
kalem dilime ateş
yandım yandım..
söndüremedim

sedirin altı uğul uğul
gök gurul gurul
ulumaya başladı üstümde
gökyüzü içimde..

serinleyemedim

önümden geçen kalabalık
balık istifi zihnimde
zihnimde bir infilak
yüreğimdeki bumerang
yatalak kaldı gönülde/kinlere
...



Mayıs 2011 İzmir