Kapı
sükut altındır
sessiz yaklaş bir gecenin karanlığında
kulelerinde altın saçlı bir kadının saklandığı bu kaleye
işaret parmağın dudaklarının üstünde
çıtın çıkmasın
yaprakları sustur ve yıldızları söndür
geç bu kapıdan
inanç dağları aşar
bir derviş kadar yoksul kalarak otur eşiğine
duru gözlerini dikerek kilidine bekle
bir köpek havlar sana
ve düşürür dişlerinin arasından bir anahtarı
bir lamba olur önünde yanar
kötü insanların canları
eğilsin yüreğin
kaldır yerden kini
geç bu kapıdan
ayrılıksız birleşilmez
tutunmasız bir köprüdür sonralar
altından zaman denen nehir akar
geleceğini anlatan kahinler dününe ağlar
mendil gibi uçup ağlayan göze konarsın
acının el yakan tokmağından korkmadan tut
geç bu kapıdan
döner değişir dünya
değişmeseydin bir cenin kalırdın ananın rahminde
doğanın suretinde mevsimler yansımazdı
kötülüğünü ser ayaklar altına
çiğnensin iyiliklerin
bir cevabı var her bilmecenin
utandıran yüzsüzlüğe sırtını dön
geç bu kapıdan
hırs yoksul kılar
yalnız sayar tüccar altın akçelerini
başında dikilir ölümün gölgesi
hesabını bilmez yaşamsız yitirdiği günlerin
çuvallarından birisine girer birgün kendisi
yüreğindeki yaşamışlık yeter
boş avuçlarını göster
geç bu kapıdan
karamsarlık bir sırtlandır umudu kırıklara
baş aşağı gelirsin duvar diplerinde
tutunduğun tek ipine meşaleler atarlar düşesin diye
son damla kanını akıt bir sarmaşığın köküne
dallarına tutuna tutuna tırman özüne
başın göğe çarpmadan
ayakların yerden kesilmeden
geç bu kapıdan
canındır ganimetin
dövüşen iki köpek gibidir kazanç ve kayıp
ne biri övünmeye değer ne diğeri ayıp
şahları mat edebilir bir köylü
hangi kral tacından vazgeçmezdi ertelemek için ölümü
bir soluk al gönül bahçenden
geç bu kapıdan
acıya saygılı ol ama ondan korkma
eziyetin çeşitleri tükenmesiz
zulümlerin panayırında bir çocuksun sen
bir karanfilin önünde dizleri kan içinde
unutma ikinizin de kökü var toprakta
onun yapraklarını koparırlar senin yüreğini
üzmeden kendini
geç bu kapıdan
azimdir şeytanı kovan
yedi başını ve kuyruğunu gördün ömründe
bedeni bir çıplak venüs olup sarıldı bedenine
hayatın kitabını dillendirdi sana senin istediğince
suyun sesinin geldiği yöne değil de
yürüyebilmelisin ateşin üstüne üstüne
cehennem bana revadır deyip
geç bu kapıdan