Kulaklarin Çinlasin!
Bin dokuz yüz yetmiş Nisan'ıydı
Hangi gün olduğunu hatırlamıyorum.
O gün;
Yağmur yağıyor, seller akıyor ama
Arap kızı falan camdan bakmıyordu.
Zâten bizim evin karşısında ev yoktu ki...
Yağmuru da, dereden taşan seli de
Camdan seyreden ben'dim
Derken... Sen geldin.
O yıl;
Ben; ilkokul dördüncü sınıfta
Sen; ikinci sınıftaydın.
Matematik ödevlerine yardım ederdim ama
Benim çözdüklerimin çoğu yanlış çıkardı.
Babam bana nasıl kızar
Neler söylerdi... Değil mi?
Yazım çok güzeldi
Yazdığım ödevlerden, yıldızlı beş alırdım
Sen de beni kıskanırdın...
Ne kadar özledim o yılları, o günleri anlatamam.
Yaş; elli
Zaman ne de çabuk geçmiş...
Bugün; kızımda misâfirim
Altıncı kat üzeri, çatı katındaki terastan
Baya şiddetlice, yağan yağmuru seyrederken
O gün, gözlerimin önünden
Bir film şeridi gibi, geçip gitti sanki...
Gözlerim doldu ve
Yağmura eşlik eden birkaç damla yaş...
Kapı zili çaldı!
Aşağıya baktığımda
Senin ilkokul ikinci sınıfa devam ettiğin yaşlarda
Biraz ıslanmış ve üşümüş, ellerini ovuşturan
Esmer, şeker bir kız.
Amcâ bana hayır verir misin diye seslendi
Cebimdeki metal paraları, peçeteye sarıp attım
Sevinmiştir herhalde
İşte böyle...
Güzel bir hayaldi ve içimde bir burukluk
Öylesine bir hüzün bırakarak, hayal olup gitti...
Kulakların çınlasın!
04 Nisan 2009
Kapı zili çaldı! Aşağıya baktığımda Senin ilkokul ikinci sınıfa devam ettiğin yaşlarda Biraz ıslanmış ve üşümüş, ellerini ovuşturan Esmer, şeker bir kız.
Amcâ bana hayır verir misin diye seslendi Cebimdeki metal paraları, peçeteye sarıp attım Sevinmiştir herhalde İşte böyle... Güzel bir hayaldi ve içimde bir burukluk Öylesine bir hüzün bırakarak, hayal olup gitti... Kulakların çınlasın!
TEBRİK EDERİM
👍👍👍👍👍👍👍👍