Kundakta Ki
sessizliğe perçinlenmiş kundakta
saçları aklaşmış bir adamdı sol yanım
ve aşk dan doğmuş oluşundandı
çocuksu tavırlarında mahir delilikleri
vakit ninnilerinde öğrenmişti belki
söylenenin gerçek den uzak oluşunu
yarına küskün soluğunda mahrem ettiği
ömrü olmuş doğum lekesini
acının içinde ki inkarı ''son'' sözcüğüne
buğusu silinmeyen camların ardından
gözyaşında ki hayal renkleriyle ağlardı
ruh halinde hazine olmuş umudu
çentik eksiltmeyen takvime yenikti
güneş yanığı doğmuş gecenin içinde
kaybolan yıldızların ipliğinden
olmayan visale yamalar dikerdi