Kuru Bir Kış Ağacı Gibiydin Görmezden Gelinen
Kar beyaz giyinirdi üşüdüğü zamanlarda
Ve sen uzakta, soğuğa teslim, yoksul çocuk
Karnın aç, üşürdün yalnızlığın kollarında
Minik parmakların ceplerinde, buzdan ok
Güneşi beklerdin, öylesine masum!..
Tıpkı kimsenin bakmadığı yapraksız,çiçeksiz
kuru bir kış ağacı gibiydin, görmezden gelinen!..
Serilmişti üstüne karakış, bir de ayaz, toz-toprak
Ve ayağında yırtık pabuçlar, sırtında yakasını kaldıramadığın,
önünü ilikleyemediğin eski bir palto, biraz da büyük...
Hava karanlık, bulut yağmura gebe, gökte yıldız savaşları
Toprağa basıyordun matem havasında
Ağlak mı ağlaktı varlığına pişman yeryüzü!..
Henüz havasına, suyuna düşmemişti cemre zamanın
Sen tek başına titriyordun döndükçe dünya etrafında...
Ki tam da o zaman, bir kuş kondu komşu ağacın dalına
Bakıştınız! Korkmadı senden ‘aç, açın halinden anlardı’ çünkü
O da öksüzüydü kendi dünyasının ve açtı
Acıya soyunmuştu yoksulluğun ellerinde
Ve kanatlarından düşüyordu kopmuş tüyleri yere
Sen gibi o da çok, çok üşüyordu
çıplak teninde buz parçaları özgürlüğe kanat çırparken...
10 Mart 2023