Masmavi Olmak İstedim Hep
Masmavi Olmak İstedim Hep
Ne zaman toprağı çatlamış bir ağaç görsem
Göz yaşımla sulamak istedim
Bir gün daha yaşasın
Belki beklediği biri vardır diye
Gözler de koca bir dünyanın bulutlarıdır
Ben de o ağaç gibiyim
Bir tepe başında ve yalnız
Yalnızlık çölleri düşünmenin adı bende
Ne zaman masmavi bir deniz görsem
Maviliğin koştuğunu görürüm kendime
Dalgalanıp dalgalanıp çarpıp kendimi kıyılara
Tertemiz olmak istedim
Vatanım için,bir de senin için
Sen ve ben sahip çıkarsak batmaz bu gemi
Ne zaman köyümü görsem rüyada
Kendimi bir dev sandım
Uyanıp ağladım bir çöl gibi
Ölmüş kuşlar için
Solmuş çocuklar için
Şu dağları tepeleri, şu ovaları
Elim kolum bildim
Ne zaman bir pencere görsem güneş görmeyen
Ağladım haline
Ya bir ihtiyar kadının
Ya kuruyan bir derenin
Ve bir de bulutlu havalarda ağladım çaresiz
Bulutlu havalarda güneş arttırır ızdırabı
Ağaçların kesildiği ormanda
Balta sesleri
Büyüyen fidanları kesmekte
Yeşile savaşı gibi ateşin bu
Lanetlerim balta sesini
Kutlarım toprağın efesini
Bir çocuk ağlasa ben de ağladım
Ya yırtıktır ayakkabısı
Ya yırtıktır yürüyeceği yol diye
Dağlar ile taşlar ile bütün kuşlar
Göz yaşlarımı alkışlıyorlar diye
Ve "bu zamanda bu yağmur" diyecek kadar şaşırdıkça onlar
Dinmesin benim ağlamalarım
Toprakta bir tohum
Heyecana gelir de
Oturmak ister
Kutsal sofrasına göz yağmurlarımın
İlk sırayadır koşusu
Koca bir deniz yüreğine sığdıramaz
Bu göz yaşlarını
İşaret eder gökleri
Şehir sessizdir dünya sessizdir,zaman uykuda
Konuşsun gözlerim hepsinin yerine
Gök gürültüsü ile
Sicim gibi bir yağmurun kelimeleri ile hep