Merak Etmeyin Bir Çocuk Bıçaklar Gibi Öptüm Onu
Dikdörtken dudaklarınıza bir kaç yuvarlak sözcük yazdım
Bilmiyorumlarla başlayıp bin milyonlarla sattığınız
Çift kişilik yataklara yazdığım senaryolar
İniltilerle suçlandı
Rakı şişelerine gömdüğüm aşklarımı kırdım, çünkü sakardım
Ahh ah, açtıkları yaradan kan bile akmayacak
Sürgünde mi edilmeyecekler o sınırlara?
Siz değil misiniz bakışlarınızla sınırlara mayın döşeyen
Esmer çocukları esmer ekmeklerin arasına koyup yiyen
Gülsenize!!!
Gülseniz ağzınız düşüverecek ve kenarından çatlayıverecek kahkahalarınız
Unutmayın en matem sesiyle ağlar bir anne
Siz hiç Sabahattin Ali okudunuz mu?
- İsminiz nedir efendim?
- Söylemesem
- Kaç yaşındasınız?
- Dante
- Ne iş yapıyorsunuz?
- İnsanım
- Evli misiniz?
- Bir keresinde öyleydim
- Çocuklarınız var mı?
- Olabilir
- İsimlerini söyler misiniz?
- Gizlemek istiyorum, söylemesem
- Ben kimim?
- Bilmem, siz bu yaşa kadar öğrenemediniz mi?
- Peki ya aşk?
- Aşkı geçelim, onu geçelim, onu unutun!
Sizler!
Parmak izleri boktan olanlar, duruşları italik olanlar
Kabaetimin kenarları!
Sınırlara mayın döşeyen bakışlarınızda ölün!
Zaman, öpüşürken geğiren bır kıza attığım tokada benzer
Unuttunuz mu? benim zamanla kavgam var bir tokatla başlayan
Benim ki kasıklarımda kızlık me/zarları
Ben artık ayıp ettim, çekip çıkardım bütün damarları sevgilimin etinden
Bir şirret yürek kaldı geriye, birde laf-ü güzaf ağrısı
Bu götkubbenin altında bir şişe bir endişe rakı mâlum
Dudaklarımın tadı yok, afacan cinler saklanın beynimin labirentine
Sonra ordan sarkın ve ensemden öpün beni. Çok fena!
Hem ben sağanak halinde severim tüm orospuları
Ömrü kısa pencerelerden gördüm kızlık zarı taştan olan zevklerinizi
Ama onlar benim sakat saatlerimin sâdık düşleri
Alnımızda kütürdeyerek çatlayan damarların yan etkisiydi rutubetli gözlerimiz
Gramersiz duygularına verdiğim notların hepsi
pek iyi
pek iyi
pek iyi
Merak etmeyin bir çocuk bıçaklar gibi öptüm onu
Elime geçen her kadını ceplerime attığım
Hiç bayram harçlığı almamış ağlayan bir çocuk tanrıyı seyrettiğim
Sessizce bibloları arakladığım gibi
Ağzına sıçayım ki sevdim ben!
Sevgime ve sevişmeye ve dövüşmeye acıktın sen
En kalabalık otobüslerde kavga çıkarmak yalnızlık hususunda
Bir âna taze sevişmeler sığdırmalıyız alelacele
Yaşanmış ve yaşanmamış yılların âhını sığdırmalıyız bu âna
Yanımdayken, düşlerimdeyken tam
Belinden kırılmış, üzgün ve yarımsın
Bazen karımsın bazen metresim
İnsan bir kere severde, bakarken gözleri kekelemez olur mu hiç
Pek vaktimiz kalmadı
Hadi sen önden çık
Şiirin
Bu ânın içinden
Öyle gelişigüzel
Peki ya gidişi?
Gidişi bir başka güzel..
Az ama öz yazanlardansınız Sayın Atalay dolu dolu bir şiir okuduk kaleminizden içtenlikle kutluyorum