Mevsimlerden Mahzen
Ah bilmiyorum hangi mevsimin gidişiydi...
Gözlerinin yeşilinde kaybolup;
Gri tonlarında seni bulmak...
Bilmem ki böyle acıtır mıydı daha öncesinde yalnızlıklar...
Hangi milattan geliyorsun ey sevgili,
Takviminin tarihi kaç?
Zaman kavramını silip süpüren bir heyecanla çabalarken ben;
Senin bana geldiğin saat kaç?
3. dünya savaşı yaşanıyor sanki kalbimde...
Uzaktan duyuluyor damarlarımda dolaşan kanın yarışı..
Ağaçlar devriliyor bir bir..
Etraf kan revan;
Kesik kesik cesetler yankılanıyor çizdiğim resimlerde..
Nereden geldin?
Gidişin nereye ey sevgili,
Tutmadı mı kurduğumuz hayaller birbirini...
Ben gelişini kutlarken, sen gidişine mi hazırlanıyordun...
Hani böylesine dolu dolu hissetmek varken;
Teselli sözcükleri mi aranmalıydı vedalara...
Odam karanlık;
Ağır kan Kokusu etrafı sarmış...
En derin sessizliğin çığlığı duyuluyor bir duvardan..
Rengi siyah, yansıması kırmızı...
Ah bilmiyorum ki hangi mevsimdin sen bana?
Yaz, tükenip gitmiş ayrılıklarla kavrulurken;
Kıştın galiba...
Pembe karlar yağıyordu seninle beraber umutlarıma..
Ve bir sen düşüyordun gökyüzünden usul usul hayatıma...
mahşer terinde açan bir yeşilin gölgesinde nefes almak,,
aah aşk ah,,
sen hep yeşildin,,yeşilsin benim için,,