Minervâ
[ Mecazi Aşk’ın Kapısından Geçmeyen Hakiki Aşk Sarayına Girebilir mi Minervâ ]
Eyy
Aşk yoktur inanmıyorum diyen Minervâ;
Görmez misin tüm kâinatı istila eden aşk’ı..?
Mecnunu çöllere düşüren
Ferhata dağları deldirten
Züleyhâya mal-ı mülkü verdiren
Martıyı denize mahkum eyleyen
Arz’ı Şems’e mübtelâ ettiren
Etrafında mevlevi gibi döndüren..
Bülbülü gül diye diye
Ney misali inletip Ahu Zâr ettiren
Kime uğrasa cân yakan
Beden eriten Aşk’a nasıl yok dersin ..
Gel temaşa eyle ahvâlimi ;
Geceleri uykularımı bölen
Gündüzleri aklımı esir alan
Hummalı ateşlere salan
Y’aktıkça yakan
Dimağımda yedi mertebe
Her saniye ismini sayıklattıran..
Avuçlarından zem zem misali içtikçe
Yüreğimi şâd eyleyen ..
Hâsıl-ı ;
Bana seni senden öte
Bana seni benden öte
Sevdiren letâif nedir
Aşk değilde nedir
De hele Minervâ...
Liyakat -