Omuzlarımda Soluklanan Hasret
Dağlarına tırmandım
göçebe düştüğüm saat başlarında
Yollar çoraktı, düşünceler soğuk
Adımlar adımlarını izlerken toprakta
Omuzlarımda soluklandı hasret
Yelkovana düştü her bir nasihat
Kalemim uykusundan uyandı
Şiir yürüdü satırlarda
Her sokağı dönerken rüzgârlanırdı saçların
Hep bu an kalmış hatırımda
Soğurdu içim uzaklaşırken mahallemden
Kelimelerin gelişini bekler olurdu içim
Yağmur taneleri dolardı ayakkabılarıma
Avuçlarım sıcaktı hala ellerinden
Öpesim gelirdi sesini
Bakardım ki uzaklaşmışsın yakamdan
Çelik soğuğunda üşür gibiydim yokluğunda
Ben hep bir zaman aralığında
saklandım adımlarının
Nefesin oldum, soludun sözcüklerimi
Oysa onlar senin için söylenmiş beyitlerdi
Tükettin yanı başımda yokken omuzlarımı
Islığın gezinirken parmaklarımda,
sessiz bir rotada gezerdi gözlerin
Her duygunun bir sonu olduğu gibi
Yakınlaşan parmaklarda
elbet uzaklaşırdı bir gün
Uykunun derinlerinde açardı dokunuşlar
Bir şair düşerdi kollarına
Kuytulardan gelirdi sessizlik içinde hüzün
Deniz dalgalarındaki köpük gibi
yitip giderdi aşk.
Sessiz sedasız gözlerimdeki yaşlarla
duyumsanır gibiydi dalgalar.
Yanaklarına
dokunurcasına bir rüzgar eser birazdan
Koltuğumdaki kitap düşer suya
Üşür ellerim
Eldivenlerim yok ki...
22 MART 2012