Oscarlı Yalnızlık III
Tedbiri alınmış bir mâzeret,
uydurulmuş bir yalan gibiydi gözlerinin kıyısında görünmek.
Ölüme alıştırılmış çekimser korkulardan,
artık tümcelerden seni sonraya ç/ekimlerken;
sıcacık ocağından bağır çağır bir türkü peydâ oluyor dilimin ucunda:
"Kimse seni sevmeyecek! Bu bir gerçek.
İster kul ol ister köle; tüm aşklar bir gün bitecek!"
Parmak aralarımdan kayıp dökülürken peşine saçların,
mecbûriyetlerini geçmiş zamâna hükümlüyor her adımında.
Kaçar adım gidiyorken mi dön -meliydin?
Yoksa hiç mi gel -memeli?
Sızlayan kemiklerim birer birer dökülürken ayak acına:
sızlayan kemiklerim birer birer sökülürlerken;
"artık" darısı başına.
D/arısı aşına. .