Penceresi Yırtık Lâ
Ne vakit pencereye konan yitik bir serçe ölse içimde
Garip bir hüzün ağlarım kente
...
Dilime zerk edilen yargısız cümlelerin öznesi gibi
Saklanıyorum özüme
Özüm kırılmış pencerelere takılan poşet gibi sahipsiz sanki
Dolanıp duruyor ellerimde.
Ölümü öptüğünden beri hiçbir şehir kucaklamıyor beni
Saçakları yanan göğün zehri zerk oluyor dilime.
Hani gök öper ya en anlamsız sabah vakitlerinde
İşte o an üstüme yığılıyor ağlamaklı kirpiklerin
Yine sevsene der gibi
Kolu kırılıyor içimde.
Neden bilmem
Şiir bile biriktiremiyorum kaygılı çocukluğuma
Her sese kulak verdiğimde anlıyorum ki
Çocukluğum, ızdırabınla ganj nehrinin çamurlu sularına gömülmüş
Ve beni yitik bir serçe bulmuş düşümde.
...
Evet, birçok adamı sevdim
Öptüğüm de oldu, öldürdüğüm de.
G/özüme sokulan peş para etmez puştların kader çizgilerini de gördüm
Dahası hep sevdim yalnızlığımı
Geceye küsmeleri saymazsak eğer
En çok özlenen sigara molalarında terk ettim seni.
Sonra bir daha öptüm ve yine öldürdüm.
Soğuk duvarlara yansıyan siluetine sövdüm bir de
Öyle güzel durmuştu ki kalbin örttüm üstünü de.
Özlediğimde gördüm ki
Köşe başı serserilerinin duasına kalmış umudum
Sonra bir daha sövdüm...
sırtımı yaslayarak derin bir offf dedirttin valla...
kutlarım kalemini yüreğini şairem👍👍👍👍👍
çok güzel bir şiir...tebrık edıyorum...
Merjema.. Ne kadar özlemişim güzel şiir okumayı ve Şiirkoliği..
---Öyle güzel durmuştu ki kalbin örttüm üstünü de---
Yakışmış kelimeler; o incelikli öfkeye.
Tebrikler.