Sair Zamanlar

sair zamanlarda sevdim ben seni,
sair zamanlarda kapıldım hayaline
ve sair zamanlarda bekledim yollarını,
resmini çizdim kumlara, sair zamanlarda
en çok sair zamanlarda yanımda olmanı istedim
hatta hep sair zamanlarda özledim seni...


bir şarkı düşer dilime sair zamanlarda
ismin geçer nakaratsız bir kelime
sus kesilir hücrelerim
kırılgan duygular gelir ha, gelir
vakitsiz bir baykuş ötelerde
tuz buz olurum, sair zamanlarda...


sair zamanlarda anlatırım bütün hatıralarımı
hayallerimin altında savrulur eteklerim
bir yol ki, bellim belirsiz
toz bulutlarına tutunurum keşkesiz
ve sabır taşlarına çalarım başımı
unuttuklarımı geç,
kabuğuma sokulurum sair zamanlarda...


sair zamanlara saklarım bütün birikmişliklerimi
bir türlü anlatamadığım deli çoban hikayesi gibi,
başımda döner durur Yusuf kuşları,
ve sair zamanlarda cesaretlenir bütün engerekler...

ertesi gün sabahının tazeliği dökülür sair zamanlarda
yosun kokusu kınalı eller, ne öpülesi
mahcupluğunu saklar kırmızı şallar
al yanaklarda toplanmış tebessümler ki, kıskanılası
kaş altı bakışlar, sevimli ve utangaç
taze gelinler süzülür, hem kıvrak
öylesine bir düğün ki,
sürer gider sair zamanlarda...


ve daha neler, neler
bir türlü bitmek bilmeyen,
sair zamanları özlüyorum
sair zamanlarda...



yaralı kurt'tan...