Sarayda Feodalite Dansı Ve Aşkın Körlüğü - 1
kozan beyler beyin konağın penceresi
göz kamaştıran rojda ışınıyla kavruldu
akan acıgözyaşı yağmur sel oldu
aşkın en kor can yakanı
Hatice sultan ile Mıstık'ın aşkı
ne mıstığı duvar önünde terk edebildi
nede hatice sultanın gözleri açıldı
yürekteki acıları kürt cerrahı kurtarmadı
mıstığın ölümle dansı dünyalık oldu
_mahşeride dünyalıkta aynı
*
babam sözün yadigarı oldu
derdi ki !
<;yokuşta türkü söyleyeni ............)
zorda kalınca kayar yıldız gibi
biliyorum
dümeni bilirdim söylerdim
yürüyüşün adımın neye göre..
saplantı olasılık hesap işiydi
görünen köydü kaygımız
yürüdük hane diye
düştük tımarhaneye
alışmıştık alışkanlıklara
irsi tuzak olsa kızakta olsa
kazdık içimize yüreğimize
uzaylıydım mahşere kazıldık
dost yeter kurguların
hepsi aynı şaşmaz oran
peygamberlerin kelami üstüne
özü sözüne katmazsan güle güle
sen kendini yenemedin
zor olan bu güzellikti
mahşere kadar olan
ne tez ölümlük oldu
ne uzayı nede mahşeri
ne varsa şimdi makbulü
makbulü bizim dünyamız
sen hep tarafında yazdın
karşına kimi aldın gördün mü
hiç bir şeyi
susuyorum
ve acıyorum
o zaman yazılan gerçeklik
haykırışları rüzgarla uçup gitti
kalan izleri yürek mezarlandı
o da değildi
_aşklar meze sofralarına kadehlendi
bende bu unutulmaz bir dert oldu
tasa oldu sesin bana zor oldu
hayaletin yok ki
ruhumda resmin cismin kalsın
işte bunun adını sen söyle
Y............S.......**...
_sözün gerçekliği özüne akanı
kirlenen havanin kirindendi...
14 Haziran 11 Freıdorf
(..o acımasız sözlerin şiirlerle aynı tartıda olmadığı gerçekliği eveliydi..mahşere kadar.. şiir yoldaşım canımsın**
şiir denizinde beraber kulaçladık sevgileri acıları gülmeyi tatmadık..acılara hep gülümsedik...)
(...bu evrende uzaylı var başka bir dünya yok)
Yüreğinize,kaleminize sağlık anlam dolu şiirdi...selamlarımla