Sevda Perdeleri

sen şimdi göç yolunda yalancı sevdalara uğrak
ben ayrılığın enkazında yalnız bir adamım
al git yüreğimde sana ait ne varsa
yalnızca seni bende bırak
utanmam acımın dizlerine kapanırım

sensiz bu şehirdeki her kalabalık,
mahşeri andırır bana
dilimdeki türküler yanık,
şarkılar günah...
soru işaretleri tüner mısralarına şiirlerin
yolların ateşten döşense de koşarım yalınayak
alev çakarım topuklarıma,
çağırsan kavuşmak için...

çıkmaz sokaklarımın puslu köşebaşlarında,
umutsuzluğa yakalanırım kıskıvrak
sen şimdi usulca uyu gecelerin koynunda
suratıma kapattığın kapıların ardından,
uğursuz bir güneş doğsun
ben dururum feleğin karşısında
paramparça bir büst gibi acıyla sıvanarak
o da senin bana hediyen olsun
aynalara baktıkça seni hatırlatacak...

unutma!
birgün seni de yakalayacak,
ihanetin nasır tutmuş elleri
nasılsa yüreğin kanayacak,
kapanırken yüzüne sevdanın perdeleri
ben nasıl ki,
seni kıskanıyorsam şimdi saçlarını okşayan yabancılardan
sen de kıskanacaksın birgün,
sürgün kaldığın sevdayı,
adam gibi yaşayanlardan...