Sevgiliye Dair
Bakışlarının ahirinde,karanlık bir girdap bekler akıbetimi,
Ben bakmaya korkarım,orda dirilmek vardı.
Ufkun sinesini ikiye ayıran keskinlikte masumiyetin,
Saçlarının arasında varlığını yitirmiş bir karanlık kadardı.
Ben mevcudiyetimi o dudak büküşlerine terkeyledim.
Bedeni ruhtan azade kılan gülümseyişinde,küçük bir kuş yaşardı.
Beyaz teninde harelenen bulutlar gibiydi yalnızlık.
O bana doldukça,ben kendimi hür sanırdım.
Şimdi gözlerinden esmeli rüzgar,
Ben rotamı bakışlarında kaybetmeliydim.
Hissiyatın acziyetinde savrulmalıydı saçların,
Seni dilendiğim her ağaca ilmiklenmiş çaputlar gibi.
Ey yıldızsız geceleri kıskandıran güzel!
Ben dudaklarında ölmeyi bahtiyarlık sayardım.
Maziden kanatlanan kumrular gibi,
Ruhumu bir uçurtmanın kuyruğuna bağlardım.
Gözlerin kadar karanlık mıydı bahtımda?
Kutbun sinesinde mi yürürdü nurun?
Ben kendimi yokluğuna sakladım.
Varlığından kıskandım sokakları,
Gölgenden kıskandım asil endamını.
Ey gözleri bahtımdan daha kara güzel!
Ben seni sevgimden bile kıskandım.
Bakışlarınla ruhuma kederleri üfleme,
Saçların gibi dalgalanmakta efkarım.