Sihr-i Helâl
Eyvan-ı kâhımda bir dilber durur
Gözlerinde sevda, her sözü sürûr
Süzüyor semâyı, yok zerre fütur
Elif gibi durmuş, masum bir gurur
Vahdetime son ver, gel gayrı Handan
Akmaz gözümden yaş, öyle ki nihan
Cennet şelâlesi olsun asuman
Zülâli tatsın da lâl olsun zeban
Ser-tâ-pâ sem dolmuş gönlüm hicr ile
Dîde-i hunbardır gözler eşk ile
Safvet-i cîd-i yâr muhrik leb ile
Bu sihr-i helâlim mâtûf şem ile
Sözlük:
eyvan: büyük salon, sundurma
kâh: köşk
fütur: gam, keder
vahdet: yalnızlık
zeban: dil
ser-tâ-pâ: baştan ayağa (baştan aşağıya)
dîde-i hunbar: kan ağlayan göz
safvet: arılık, duruluk
cîd: gerdan, boyun
sihr-i helâl: ŞİİR
mâtûf: atfedilmiş, yönlendirilmiş
şem: ışık
Sihr-i Helâl 👍👍👍
Soluksuz okunan ve sonra defalarca okuma hissini insana sunan düşündüren, bolca emek harcanmış dizeler..
Nicelerine..
Bir kere
[b]su gibi[/b]
sonra
[b]nazenin[/b]
her dizesi ile.
Sonra,benim müptelası olduğum özümüzün resmi olan kelimelerle öylesine güzel dile getirilmiş ki duygular Şair'e bin tebrik az gibi.
Değerli Şair,emek vererek zaman tüketerek doğuşunu hazıradığın ve bize sunduğun her bir dize için emeğine ve yüreğine sağlık... Ablamdan selam ve dua...