Tavan Arası

-gözlerinin koridorlarında sızlıyor ışık, örülü yakarışlarla
ihtiyaç, alnına yağan güçsüz yağmurlardan belli
saatın sola doğru kendine kavuşma çabasında-

meraktasınız

merdivenler geceleri bağırıyor mu hala
sümbül kokusu sinen kapınız açılıp
ay ışığı münakaşaları
doldururken iki katlı ahşap evinizi
ki ne çok severdiniz siz
o durmadan cefa
durmadan ıssız evinizi
hissettirmeden bir bülbülün ötüşü misali
duyulsa vurulma korkusu avcılardan
babanızın ıssız adımları
kaçar, kaçar
alkollü şiir nefesini avucuna doldururken

meraktasınız

hakkınız var
kim olsa merak eder bıraktığım çınarlar
eskisi gibi yerinde mi
ortasında büyük kavuşmalarla akan
çocuk koşuşturmalarından kurulu havuzumuz
belirgin mi
toprağa düşürüp kendinize boğulduğunuz
nadasa bırakılan
bilinmez kaç yıl unutulan
unutulan
ve durmadan unutulan dileklerimizin
hasat vakti geldi mi

meraktasınız

kan kokusu sinen ilk aşkınız dün oturdukları
ışıkların sık sık kesildiği üst sokakta mı
ilkler nasıl iliklerine işliyor insanın
ilk sevgi
ilk hiçlik
ilk barışma
ilk terk
ilk, ilk yaralarınız yüzünüzü örten
neyse geçelim sıkılmayınız
sizin için geçelim bunları

sanırım en çok
tavan arasının durumu hakkında bilgi istersiniz
çok dans etmişliğiniz vardır orada
gizli gizli
dalga seslerinin en çok yakıştığı kadındınız siz
büyüdüğünüzde okyanus tangosunda
ve eksik ümitler sandığınız
hep çatı katının bana bakan tarafında
durur, durmaktan hiç bıkmadan dururdu
hatırlarım
en fazla orada sırtınızı yaslar bir tahtakurusuna
ağlar
en fazla orada kıymıklara sarılıp, saplanıp
gülerdiniz
ikisi de acı verirdi size

sahi gerçekten şimdi tüm bunları
merak eder misiniz?

ya sahi beni tanımadınız mı
benim
ben işte
göğün, utangaç ve size aşık çırağı