Töre
aşkın ölüm olup aktığı
bir çoğrafyada
diçle bulanır
çeyhan utanır kendinden
ve kızıl ırmak deşifre olur
potansiyel suçlu bulunur
genç ölümler koleksiyoncusudur
töreleriniz
batasıca töreleriniz
ve korkunç dur ki
ölenler suçlu
öldürenler masumdur
bu bir namussuzca oynanan namus oyunudur
tuğba daha ondördünde
gözleri kara zeytin tanesi
alın yazısı kadar kara
düşleri anasının sütü kadar ak
tuğbaya aşkın adı bile yasak
tuğba
uzaktan uzağa
kara yağız bir delikanlıya
yüreği çarpmıştır
zaman geçtikçe teleşlıdır
fırat günah
diçle kan akmaktadır
bir gün baba öğrenir tuğba nın
uzaktan olsada sevdiğini
ve kara yağız bir oğlana gönül verdiğini
fırat günah akar diçle kan
toplanır aşiret ağaları
baba toplar ihtiyarları
amcalar
dayılar
ağalar
kurulur tuğbaya törenin ölüm sehpaları
ağalar töre der
ağa töre ne der
töre namus der
suçlu bulunur tuğba
bir sabahın kuşluk vaktinde
alır kızını baba
çıkar köyün dışına
tuğba..
babamdır nede olsa
canındandır
ah kanındandır
kıyabilirmi kızına
durulur kuytu bir yerde
hiç konuşmaz baba
bakar babasının gözlerinin içine tuğba
ve o an anlar
töre der baba...
çelik mavisi içinde doğar gün
dağları sarar hüznü
tuğba nın yüreğine düşen ölümün
bağlar gözlerini kızının
sürer boğazına bıçağı
düşer tuğbanın bedeni toprağa
toprak kanar kana
yükselir kuşlar
tuğba düşerken yere
çığlık çığlığa
fırat günah akar diçle kan
döner baba eve namusludur
gururludur
gider jandarmaya
yıkayıp elindeki kanı
verir dilekçesini
kaybolmuştur canı..
dört gün sonra tuğba bulunur
köyün dışında
tüştüğü gibi toprağa
gözleri açık
saçları oynaşır ruzgara
hiç kimse üslenmez cinayeti
töredir
baba temizlenmiştir
ve buda binlerce tuğba gibi
faali meçhullerdendir
tuğba koyulur köy mezarlığına
doğum yok
ölüm yok
taş yok
tahta yok
töredir böyledir
fırat günah diçle kan akar
aşkın ölüm olup aktığı
bir çoğrafyada
diçle bulanır
ceyhan utanır kendinden
ve kızıl ırmak deşifre olur
potansiyel suçlu bulunur...
yaşanmış tuğbanın öyküsüydü
batasıca töreleriniz.........