Velhâsıl Son Fasıl

İlk defa bu kez lâyıkıyla taşıyordu 'son' sıfatını;
Vivaldi'nin İlk Mevsimi'nin özleticisi,
Yazgı defterimin kırk dördüncü baharı
Ya da yirmi üçüncü hazanı...

En asabi ölümlerini kusmaya hazırdı;
Kaotik,
sadist Aşklar'ın,
Ayrılık kırbacıyla örselendiği bedene...
Mazoşist ön adının lâyık görüldüğü Âşık'ın saf tenine...
Maşuk adını verdiğim, mutekit günahkârların adına...

Bir çığlık gibi yalın ve sessizce yerleşmeye de hazırdı,
Dünün, karanlığından sıyrılamayan bugünlere...
Bugün olamayacak kadar felçli dünlere...
Elden aşağısı tutmayan bünyeye...
Yada kimliğini, cananlara heba etmiş kimliksize...
Kimsesize...

Daha ceninken ölmüş yarınları kusturabilecekti dimağıma,
tümör genellemesini yakıştırdığı nedensizliklerle...
Muktedirdi, Thanatos'a kadar dayanıyordu soysuzluğu...
Sorunsuzluğu...
Somutsuzluğu...

Lut Kavmini ağlatacak bir yıkımla geliyordu yirmi üçüncü hazan,
'Son' sıfatını layıkıyla taşıyacak olan kırk dördüncü bahar...
Öyle bir hale büründürecekti ki beni;
Toprağın bile tanıyamayacağı,
'benden gelmemiştir' inkârının iknasıyla baş başa bırakacaktı
musalla taşını yar sanıp, saran cesedimi...

Ve dışlanacaktım,
Sırtımda taşıdığım işkence izlerinin
bu dünyaya ait olamayacağı şüphesinin ağır basmasıyla...
Varlıklarından kuşkulandığım
dördüncü dünya ülkelerine ait ruhsal sarsıntılarla...
Sebeplerin,
cesedimde değil
sarıldıklarımda aramaları gerektiğini unutulup
dışlanacaktım basiretsizce,
Dönüşümü dört gözle beklediğini sandığım
tanımsız'ı göbek adım ilan eden 'benden gelmemiştir' inkârcısından...
Bahtı karalara iki metrekare taht olacağına inandığım topraktan...

21 Ekim 2011 50 şiiri var.
Yorumlar (3)
  • 13 yıl önce

    👍👍👍👍basarılııııııııııı

  • 13 yıl önce

    Canım kardeşim ellerine sağlık gerçekten güzel idi Tebrikler 👍👍

  • 13 yıl önce

    Daha ceninken ölmüş yarınları kusturabilecekti dimağıma, tümör genellemesini yakıştırdığı nedensizliklerle... Muktedirdi, Thanatos'a kadar dayanıyordu soysuzluğu... Sorunsuzluğu... Somutsuzluğu...

    Güzeldi 👍

    Tebriklerimle...