Vurgun
Acı, düşer kerpiç evlere
Umurunda mı çürük raporu alanların
İlk piyon düşer satrançta
Sürüp gider bu oyun
Sandıklar kurulur allı, pullu
Her çobana düşer binlerce, milyonlarca koyun
Ahirette gelirse sorgu melekleri
Yaşarken kıldan incedir boynun
Seni kim anlayacak, senden başka?
Sana sunulan hayatı yaşadın ve öldün, işte sonun
Emek tarlalarında geçim sıkıntısı ve bir gıdım aşkla
Bu uygun senaryoda sömürülmekti nihayet rolün
Kalk ayağa desem de kalkamazsın
Öyleyse sürün, daha da sürün
Hep seni vuracak zira
Seni sömürenlere sıkmadığın kurşun
Düşecek gözlerden bir damla yaş
Yerini alacak anaların ağıdı, umudun
Satrançta kaybedilecek bir tane daha taş
Bir tane
Bir tane daha...
Bir yaprak düşer dalından
Bir ağaç eksilir ormandan öte yandan
Gül düşer mi bundan sonra
Baharlara?
Bunun adı düpedüz vurgun.
Bacası yüksek damları böldüler Harami sofrasında Kerpiç olanlar garibana düştü.
Ne denir ki …