Yabanci

Sen diye gelip kaybolduğum bu şehir yabancı
Yerdeki parke taşları kadar virane ve soğuk sokakları
Bense sokak lambası kadar virane ve sönük
Göz gözü görmeyen pusuda puştu kestiremiyorum
Zifire, en zifire adım adım götüren ayaklarım yabancı.



Gözümden döküleni silmeye yetemeyen
Kağıda kalemin derdini dökemeyen,ellerim yabancı
Dokunmaya kıyamadığının toprağına çiçekler eken
O toprağın altından yüreğini çekip sökemeyen
Kırılasıca ellerim, ellerim yabancı.


Gözyaşında katlettiği gamzelerimin katili gözlerim
Gidişini çaresizce izlediği gibi, boşa akıp giden bir ömrü izleyen
Rüyalarda dahi bir saniye olsun suretini göremeyen
Kör olasıca gözlerim, gözlerim yabancı.



Karanlığında güneşi ayı saklayan gökyüzü gibi
Yazı kışa, kışı yaza döndüren mevsimler yabancı
Adımı söyleyen bütün sesler gibi
Teninin kokusuna benzemeyen tüm çiçeklerin kokusu yabancı.




Canından var olduğum ve hatta canımdan var olan bile yabancı
Bu karanlıkta yıldızlar arasında yüreğimin yüreğini bulduğu gibi
Yüreğin yüreğimi bulana dek mahkumu olduğum bu dünya bana yabancı!
Eski ben sende saklı kaldı, bu yeni ben bile bana yabancı.

10 Aralık 2018 42 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar