Yoksun-luk
Yoksunluğun,
Yüzüme dayatılmış hançer gibi, gererken göğsünü
Kendini doğuruyordu sadece
Orta malı olmuş kahkahaların, ardına düşmüş gözlerin,
Kimliğine yenik suretlerin, darp izlerinde kurnazca sıyırıyor kendini,
Ah! Erdemin elleri yok!
Kusurlu yanlarını saklayan bir aşk,
Erişilmezlik olgusunun tüme varan yanlarında
Kutsal sayıyor cüretini,
Yoksunluğun,
Süsten nasibini almamış kadının doğası,
Uyumsuzluğa varmış bir söylevin darcığında,
Yarasaların gözü doymazlığına kapılıp,
Çıkardığı sesin, nasırlı yüreğine gem vurmuş,
Beynime çivilenmiş vurgu-nun, eğreti yüreğinde ki boşluk,
Yoksunluğun,
Son nefes verildiğinde, emanetini teslim almış toprak coşkusunun
Nokta vuruşu,
Alışıla gelmiş adiliğindeki yankının geri çarpmasıyla,
Yerle bir ettiği sızının, yardım dileyen muhtaçlığının
Utangaç sığıntısı..
Yoksunluğun,
Yoksun-luk ...
👍gönülden dökülen bu dizeleri beğendim çok güzeldi yüreğine sağlık
tebrikler tuğbacım yüreğine sağlık harika bir eserdi👍👍👍👍👍
Yoksunluğun, Son nefes verildiğinde, emanetini teslim almış toprak coşkusunun Nokta vuruşu,
harika 👍
yüreğine sağlık canısı
👍👍👍👍👍👍