Alzheirmer Hastası
Eski dostlarla muhabbetin tadına doyum olmaz,saatler su gibi akıp geçiverir,açlığınızı da unutursunuz ağrılarınızı da. Önünüzde bir demlik çay da varsa,gel keyfim gel! Ne zamlar umrunuzda olur ne tafik sorunları ne yerel seçimler ne de genel seçimler.Can kulağıyla dinlersiniz dostunuzu o da sizi can kulağıyla dinler,aranızda ne rekabet olur ne kıskançlık ne de hasetlik. En sağlıklı ve en ucuz terapidir arkadaşın arkadaşına derdini anlatması.
Ayaklarımızı uzattık çimenlere sırtımızı da taş duvara dayanık konuşuyoruz:
-Ah ulan ah dedi,bir öğretmen olamadım.
- Tabi ki olamazsın,deyince ters ters baktı bana.
-Olanlar benden daha mı zeki?
-Zeki olmasalar da torpilli.Hemen karamsarlığa kapılma,belki olursun.
- Kırk yaşımdan sonra mı?
- Azmin elinden bir şey kurtulmazmış henüz geç değil bence.
- Sence geç değil dostum,bence çok geç.
- Nedenmiş,sınavları kazanamamaktan mı korkuyorsun?
- Çalışsam yine kazanırım fakat müzik sesine tahammülüm yok,çocuk sesini artık hiç kaldıramam.
- 'Yaşlandım' desene!
-Galiba haklısın dostum,yolun sonu yavaş yavaş görünüyor.
Öyle bir konudan söz açıldı ki ağzım açık kaldı:
-Ben ne hastası olmak istiyorum biliyor musun?
- Sen kafayı mı yedin,insan hasta olmak ister mi?
- İster hem de Alzheimer hastası.Herşeyi unutmak istiyorum;okuduklarımı,yazdıklarımı,arkadaşlarımı, akrabalarımı,anılarımı.
-Bakıma muhtaç olursun o zaman,hep başkaları yönetir seni.
-Şimdi yönetmiyorlar mı?