Balıklara Kavağa Çıkma Dersleri
Balık bu kavağa çıkar mı çıkar, çıkamaz diye bir olay yok. Biz Türk Milleti olarak balıkları kavağa çıkartırız. Kavağa çıkacak balıkların tabi ki cinsleri çok önemli, sade balıklar olarak da düşünmeyin bütün deniz canlıların kavaklara çıkabileceği de ihtimal dahilindedir zannımca...
Önce denizlerden veya göllerden kavağa çıkacak nitelikte balıklar oltayla ya da ağ ile serpme ile artık ne olursa bir şekilde yakalanır. Aralarında daha önce kavağa çıkmış balıklar varsa, onlara öncelik tanınmalıdır. Daha önce kavağa hiç çıkmamış balıklara, bu tecrübeli balıklar biraz ders vermelidir. Zorlanırlarsa da arkadan ittirmek lazım. İlla da kavakların en tepesine çıkacak diye de bir kural yok, kavakların alt taraflarına da çıksalar kavağa çıkmış kabul edilecektir...
Ayriyeten kavağa çıkan balıkların kavaktan inerlerken de çok dikkat etmesi gerekir. Mümkünse heyecan yapmadan, çok yavaş inmeleri lazımdır. Düştüler mi Allah muhafaza bir yerleri kırılabilir balıkların... O zamanda kırılan yerleri alçıya alınacak ve balıkların mesailerine devam etmeleri sekteye uğrayacaktır...
Bir de artık bir müddet sonra bu kavak ağacı takıntısından da vaz geçmesi lazım balıkların. Nedir bu kavak ağacı ısrarı. Buradan balıklara ve bilumum deniz canlılarına sesleniyorum, arada çam ağaçlarına, ardıç ağaçlarına, elma armut ağaçlarına da çıkmayı denemelisiniz ey balıklar. Kavak ağaçları sitem ediyorlar zaman zaman balıklara, niye hep bize çıkılıyor, diye...
Balıklar ağaca çıkarken, ahtapot, midye, deniz anası, karides, yengeç gibi canlıların başı kel mi? Onlarda illaki kavağa ya da başka başka ağaçlara çıkmak isteseler bunu kim engelleyecektir. Yoksa diğer deniz canlıların kavağa ve bilumum ağaçlara çıkmaması içim kanun hükmünde kararname mi var? Bununda tespitini yapmak lazım...
Zaman zaman tekneleriyle balığa çıkan balıkçıların, balıkları kavağa ya da diğer ağaçlara çıkmaya alıştırması için teknelerine kavak ağacı, çam ağacı, dut ağacı resimleri alarak oltalarının ucuna takıp, balıkları buna alıştırması lazım, diye de düşünmeden edemiyorum...